24 Ağustos 2009 Pazartesi

Böyle Ramazanlarda Varmış Nasipte


Ramazan ile birlikte günlerin anlamı ve geçişi, askerlerin duruşları da değişim göstermeye başladı. Sahurlar, iftarlar şimdilik izdihamlı bir şekilde icra ediliyor. Tahminlerimden çok fazla asker oruç tutyor. Nöbetler,mıntıkalar ve gün içindeki yoğunluklara rağmen bu cesareti bulabilmeleri ve bunu da başarabilmeleri Türk milletinin dinine olan sıkı bağlarının bir göstergesi aslında. Her nekadar namaz konusunda hassasiyetlerimizi yitirmiş olsak da oruç hala insanımızın vazgeçilmezi.

Ben ise hala o cesareti kendimde bulamadığım için Ramazanın eşsiz bereketinden faydalanamıyorum. 4 günü geride kalan Ramazan'da henüz oruç tutabilmiş değilim. Durumlar bunun ay sonuna kadar böyle gideceğini gösteriyor. Bu da beni psikolojik olarak yıpratıyor. Kendimi bildim bileli ilk defa göz göre göre oruç yiyorum! Aman yaRabbi!!!

Tüm bunlara rağmen Pazar günü çarşıda idim. Sabah Dolmabahçe sarayı gezisi, ardından Ortaköy sahilde kumpir keyfinden sonra Beşiktaş Sinan Paşa'da öğle molası ile mukabeleye katıldım. Sonrasında Şişli'de Cevahir alışveriş merkezinde dolandım. Adını unuttuğum bir gerilim filmi izledikten sonra tantuni ve künefemi Rumi'de yiyerek gelmek zorunda olduğum yere döndüm.

Artık İstanbul sokakları anlamsızlaştı benim için...Böyle olacağını, imtihan edileceğimi hiç düşünmemiştim İstanbul ile. Ama şimdi biran önce gitmek istiyorum, en azından şimdilik. Askerlik sonrası iş imkanlarını bile araştırmadan uzaklaşmak istiyorum. Bu nasıl bir duygu anlam veremiyorum, ama gerçekler böyle. Sevgilerin sırasına göre baskınlığı ve eziciliği de değişiyormuş demekki...

Şimdi son 23 günü sayıyoruz, teravihleri, iftar ve sahurları olamayan, sevdiklerden uzakta bir Ramazan ayını askerliğin son günleri olarak geçirerek...

Sevdiklerim, siz rahat rahat iftarınızı yapın, sahurlara kalkın, ben nöbetlerde sizi düşünerek, vatan görevimi sürdüreceğim...Sonra bayramı birlikte yaparız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder